Bir yol açılsada gitsem Kâbeye yüzümü sürsem diyerek başladı
hasret şiirimin ilk dizeleri.
Elime geçen bir kâbe fotoğrafının altına yazıp mescide
astığım günü unutmam hiç, çocukluğumdaki oyuncak hayallerim gibi olmuştu,
istediklerimin resmini çizer yastığımın altına koyar beklerdim. O yaşlardan
kalma bir alışkanlık olsa gerek yine öyle yapmışım.
Layık görmeyince huzura gitmek hayalden ötesi değildi
Medine’ye Mekke’ye ayak basmak…
Yoksa bi pasaport kadar yakın olan ziyaret neden beklesin
yıllar boyu…
Hazırlıklarımız hiç bitmek bilmedi, valizde gidenler kimin
umurunda manen hazır olmalı idim, Kâbemi ilk gördüğümde neler olacaktı duam ne
olacaktı, düşünmek için uzunca vaktim olmuştu uçakda ama ne bilecektim ki onu
ilk gördüğüm an adım dahil herşeyi unutacaktım…
Ayağının tozuyla derler ya iner inmez koştuk mescidi haram’a
yerdeki tozuna can feda diyecektim oraları görünce...
Hocamız Kâbe’nin yanına gidene kadar eğin başınızı beni takip
edin dedi sanki yüzler kilometre yol gittim mescidin içinde, koluma çarpan
insanlar vardı dua ederken kendini kaybetmiş olanlar birbirlerine seslenenler
ve aşk ile ağlayanlar.
Şimdilik sadece ayak bileklerim hizasında olanlar
bunlardı peki ya vuslat ne vakit olacaktı… Bir girdaba girmişimde beni içine
çekiyor gibi duraksamadan ilerliyorum kulağıma gelen uğultu artıyor insanlar
çoğalmaya başlıyor.
Ve bir ses ile irkiliyorum
Kaldırın başınızı işte Allah’ın beyti karşınızda!
Mahçup şekilde tereddütle ama o kadarda heyecanla ağır ağır
gözlerimi karşımdaki simsiyah örtüye kilitliyorum, bunca zaman “nerede
olursanız olun namazda yüzünüzü kâbeye dönün emri ile hep karşımda düşünmeye
çalıştığım küp şeker gibi kare bir yapı değil gördüğüm şimdi aynı anı düşünerek
hep tekrar ettiğim cümle bu yapı yaşıyor!
Şimdi dünya gözümde bir beden oluyor kalbi ise beytullah!
Bir saniye bile durmadan atan sanki burada biriken maneviyatı tüm dünyaya
koruyucu kalkan gibi pompalayan bir ana makine!
Şimdiye kadar gördüğüm en güzel manzara…
Binlerce insanın başka dillerde, başka bedenlerde
söylediği ortak şey! ALLAH!
Zihni dururmu insanın, hafızası anlık silinir mi? Beytullah’ın
gizemi ve güzelliği karşısında nutku tutulan bizler peki ya cemalini görsek kül olup
savrulmaz mıyız Ya Vedud!
Uzakta daha fazla duramıyoruz dev mıknatıs kendine çekiyor
bizi aman yarabbi bu nasıl bir koku? Her yanı sarmış misk kokusu.
Şimdi
ayaklarım yere basmıyor beden ruhdan ayrılmış gibi; kafes ben olmuşum kuş çoktan
vatanına uçmuş, yaklaşıyoruz adım adım şimdi tamda eteklerinin dibindeyim
uzaktan hiç bu kadar uzun görünmüyorsun gönlümün nuru şimdi başın arşa değiyor
sanki!
Çevrende uçan kuşlar var dikkat ediyorum da sanki tavaf yapıyorlar…
Sana bakmaktan yüzümü çeviremediğimden insanlara çarpıyorum
sürekli, kafileyi kaybediyorum sıkça kalabalık arasında birde gözlerimdeki
yaşlar etraftan yüzüme püskürtülen zemzem suyuna karışıyor, zihnim hala allak
bullak lakin ilk düşündüğüm şu ki;
Çok
geç kaldım çok geç geldim…
İlk pişmanlığımdı Kâbe’me bu kadar geç kaldığımı hissetmem,
ilk pişmanlık dedim çünkü nice pişmanlıklar gönlümü yırttı geçen her bir
saniyede.
İşte ahiret filminin fragmanı! Günahlar hatalar sıralanmaya başlıyor
benim
içinde tövbe et diye bağıra bağıra…
Allah’ım bu ne kalabalık! Bunca insan tek bir dua olmuşken
Mekke’den dua geri dönermi? Herkes ALLAAAH diye dua ediyor sesleniyor hiç cevapsız
bırakırmısın bu candan gelen nidaları!
Üstümüzde onlarca selam var, dua isteyenler…
Beytullah’a dönüp selamları iletiyorum, aleyküm selam
diyerek sevgiyle alıyor…
Geride kalanları hatırlamakda zorluk çektiğimiz, ezan sesini
dinlemek için zihin sesimizi bile durdurduğumuz yerdeki tozuna bile hasret olduğumuz başka bir
boyuttayız!
Aslında tamda şimdi hayattayız…
Gelmek yıllar aldı peki vuslatta zaman nasıl bu kadar hızlı
aktı?
BAKARA SURESİ 144 AYETİ KERİMEDE NE DİYOR YARADAN:hakikaten yüzünün Semada aranıp durduğunu görüyoruz, artık müsterih ol: seni hoşnud olacağın bir Kıbleye memur edeceğiz, haydi yüzünü Mescidi Harama doğru çevir, siz de -ey mü'minler- nerede bulunsanız yüzünüzü ona doğru çeviriniz.kendini bilmez Günahkar kulun olan banada nasip ettin bu güzel ve çok çok özel yeri mescidi haramı görmeyi tavaf etmeyi ilk başlarada o hissiyatı alamamıştım ama medine kaldığımız otelin yemek hanesinde genç ama bilgili bir hocamızın anlattığı peygamber efendimizin SAV temiz soyu ehli beytinden hisseler anlattıkları dinledim beni o kadar derinden etkilediki değerli Eşim ve umre arkadaşlarımın yanlarında utanarak sıkılarak göz yaşlarım sel olmuştu.kabede çok muhteşem bir atmosfer var dünyanın merkezi gidince anlıyor insan günahlarını tövbelerinin kabulü için gerçek dünya için çabalıyor orada aslında heryerde gayret ve çaba içinde olmalı insan. Ne güzeldi benim sağ omuzuma konan kelek benimle beraber tavafını say'ını yaptı o esnada traş derdindeyken biz bir baktımki gitmiş çok garip olmuştum Mekke denildiği gibi kasvetli ama Medine başka daha huzur verici bambaşka inşallah tekrar gitmek nasip olur. ALLAH Herkese o güzel beyti görmeyi nasip etsin İNŞALLAH
YanıtlaSil