Önce o samimi komşularla dolu mahalle hayatlarının yerine soğuk camlardan oluşan yüksek binalar dikip site hayatlarına özendirdiniz bizleri, televizyonlarda villalar havuzlu müstakil dağ başında evlerle...
Şimdi ise mahalle abilerinin mahalle fırıncısının ve emektar berberlerin bulunduğu mahallelerdeki hayatları diziler filmler yapıp izletiyorsunuz bize!
Öyle yaşıyorduk zaten birbirimize yozlaşmadan evvel pardon yozlaştırılmadan evvel!
Şimdi ise mahalle abilerinin mahalle fırıncısının ve emektar berberlerin bulunduğu mahallelerdeki hayatları diziler filmler yapıp izletiyorsunuz bize!
Öyle yaşıyorduk zaten birbirimize yozlaşmadan evvel pardon yozlaştırılmadan evvel!
Mis gibi ekmek kokusunun sardığı sokakları,
Hergün aynı saatte bizim kapıyı süpüren amcayı,
Dumanıyla gelen kara kömürlü treni,
Bozacının sesini,
Sütçü teyzeyi,
Biten tüpün telaşını,
Sütçü teyzeyi,
Biten tüpün telaşını,
Sobanın sıcaklığını bilen son nesiliz biz
Şu mahalle abilerinin şehir efsanesi olmadığının komşuda pişen yemeğin diğer komşuya da gittiğine şahit olan,
Kredi kartının henüz hayatımıza girmediği o mesut günlerde Veresiye defterini gören son nesiliz...
Ekmeğin bazen yarım olarak alınabildiği trene kağıt biletle binildiği günlerin
Taneyle el arabasında satılan salatalığı okul dönüşü dörde bölüp elimize tutuşturan Hamit amcanın mahallesinin çocuklarıyız...
Yoğurdun evde mayalandığı,
Müsaitseniz annemler akşam size gelecekler diye haber götüren
Hamamda karıları nasıl bayılır diye taklit yaparak oynayan ayıyı sokağımızda gören çocuklarız...
Henüz nutellalı hayat başlamamışken ekmeğe sürülen salça ile mutlu olmayı başaran
Sokakta oyun oynanıp dizlerinden yara kabuğu eksik olmayan son nesiliz...
Peki...!
Biz ne ara kapıların ardına saklanıp komşuluktan uzaklaşır olduk halbuki annemizden böyle görmedik, hasta komşuya çorba giderdi bizim evimizden tabak boş gelmez içine mutlaka bir iki dilim börek koyulurdu...
Bayramlar mahallede böylemiydi?
Benden evvelki ve benimle bir olan nesil iyi bilir... Biz kapı kapı gezerdik herkes bizi bizde herkesi tanırdık, kimse ilk gün evinden çıkmazdı çocuklar kapıdan boş dönerler diye!
Yaşlı teyzelerim işlenmiş mendil arasına harçlık saklarlardı açıktan vermezlerdi parayı adab böyleydi.
Sokaktaki kediyi farkeden mi var şimdi?
Mahallenin kedisi köpeği belliydi yemeklerin içinde bir kapta onlara ayrılırdı.
Darda olana toplanıp gidilir eksiği neyse imece usulu halledilirdi.
Para isterse diye düşünülmez, yardımın hiçbir çeşidi esirgenmezdi.
Kapılar ardında saklanmaz her daim soframız kurulu dururdu.
Mahallelerin nesi vardı bizi kimsesiz lüks evlere iten ne çaya çağıracak komşular kaldı nede sokakta oynayan çocuklar?
Sahi sokakta ki çocuklar nerdeler?
Mutlu çocuklar nerdeler?
Zerrin Çiğdem
Ekim '17
Taneyle el arabasında satılan salatalığı okul dönüşü dörde bölüp elimize tutuşturan Hamit amcanın mahallesinin çocuklarıyız...
Yoğurdun evde mayalandığı,
Müsaitseniz annemler akşam size gelecekler diye haber götüren
Hamamda karıları nasıl bayılır diye taklit yaparak oynayan ayıyı sokağımızda gören çocuklarız...
Henüz nutellalı hayat başlamamışken ekmeğe sürülen salça ile mutlu olmayı başaran
Sokakta oyun oynanıp dizlerinden yara kabuğu eksik olmayan son nesiliz...
Peki...!
Biz ne ara kapıların ardına saklanıp komşuluktan uzaklaşır olduk halbuki annemizden böyle görmedik, hasta komşuya çorba giderdi bizim evimizden tabak boş gelmez içine mutlaka bir iki dilim börek koyulurdu...
Bayramlar mahallede böylemiydi?
Benden evvelki ve benimle bir olan nesil iyi bilir... Biz kapı kapı gezerdik herkes bizi bizde herkesi tanırdık, kimse ilk gün evinden çıkmazdı çocuklar kapıdan boş dönerler diye!
Yaşlı teyzelerim işlenmiş mendil arasına harçlık saklarlardı açıktan vermezlerdi parayı adab böyleydi.
Sokaktaki kediyi farkeden mi var şimdi?
Mahallenin kedisi köpeği belliydi yemeklerin içinde bir kapta onlara ayrılırdı.
Darda olana toplanıp gidilir eksiği neyse imece usulu halledilirdi.
Para isterse diye düşünülmez, yardımın hiçbir çeşidi esirgenmezdi.
Kapılar ardında saklanmaz her daim soframız kurulu dururdu.
Mahallelerin nesi vardı bizi kimsesiz lüks evlere iten ne çaya çağıracak komşular kaldı nede sokakta oynayan çocuklar?
Sahi sokakta ki çocuklar nerdeler?
Mutlu çocuklar nerdeler?
Zerrin Çiğdem
Ekim '17
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder