Son Yazılar

8 Nisan 2016 Cuma

Allah için!





Eşin, arkadaşın, çevrendekiler için nelerden vazgeçmeyi göze aldın.


Peki Allah için nelerden geçtin kardeşim
Sana süs olarak verilmiş röfle ile renklendirdiğin saatlerce şekil vermeye uğraştığın o güzel saçlarını göstermekten Allah için vazgeçip örtü ile süsleyebildin mi?

Kısa eteklerinden dar bluzlarından dekoltenden sıyrılıp emir böyle değilmiş bilemedim pişmanım diyerek Allah için vazgeçtin mi? 
Halbuki değer verdiğin o kişi sana o etek çok kısa giyme demişti o istemiyor diye dolabın arka raflarına atmıştın!

Dinlediğin şarkılardan gürültülü müziklerden kulaklığından geçebildin mi? Allah için içinde isyan olan harama yürüten o sözlerden vazgeçtin mi? Müzik ile seni oyalayan iblisin boynunu vur şimdi bir ESTAĞFİRULLAH diyerek!

Sadece bir alışveriş için tanıdığın o kişi ile tokalaşarak ticaretini bitirdin, sen kıymetlisin sakla kendini harama el değme! İslam kadını mücahit olur sen onlardan birisin! Allah için uzatma elini bırak karşındaki ne istersen düşünsün Allah memnun olsa yetmez mi? 

Onlarca oje aldın renk renk... Kırmızıdan yeşilin en cıvıltılı rengine kadar; Üşenmeden elbisenin rengine uygun olanı her gün silip yeniden boyadın.
Tırnakların boyasız olduğu gibi daha güzeldi halbuki, bedeninin boyası da süsü de abdesttir senin, sen ojeyi silip yeniden boyarken abdest senin kusurlarını silen en iyi kapatıcıdır.

Baharın renklerini elbise edip giyinme üstüne, baktırma kendine... Öyle kıymetli bir emanet verilmiş ki sana onu koruyup saklayabilirsen gözlerden uzak tutup sahibine teslim edebilirsen bu sadakatine karşlıkı ebedi cennette altından ırmaklar akan köşkler verilecek mükafat olarak! Rabbimin vaadi haktır ve gerçektir.

"İman edip iyi işler yapmış olanları elbette onları cennetin altlarından ırmaklar akan köşklerine yerleştireceğiz, o halde orada ebedi kalacaklardır. Ne güzeldir mükafatı iyi iş görenlerin" (Ankebut Suresi 58)

Düşünsene hanesine gelen âmâ adamdan Hz. Aişe validemizin sakladığı neydi?
- Ya Rasulallah! O âmâ değil mi? Bizi görmüyor ve tanımıyor değil mi? demişti Efendimiz'e (sav)
Ne demişti Fahr-i Kaniat Efendim (sav)
-Peki! Siz körmüsünüz? Sizler görmüyor musunuz?
Görüyoruz kardeşim çok net görüyoruz hatta cahil cesareti diyelim ki sonuçları bilerek görmekten geri durmuyoruz, üstelik birde gösteriyoruz!
Rengarenk elbiseler giyip hal dili ile bana bak diyerek gösteriyoruz!
Yürüyüşümüz bile dikkat çekiyor bazen...

Peki ya o rüzgarda savrulan saçların ahh o saçların.. Şarkılar yazmışlar o saçlara dizelerce şiirler dökülmüş gönüllerden! 
Rüzgar bile dokunmamalı saçlarına, notalar değil ayetler yakışıyor çünkü her bir teline...

Sanal bir alemdesin, hiç tanımadığın onlarca adam senin gözlerine sürdüğün boyaya büzüştürüp rujla renklendirdiğin dudaklarına ve bedenine bakıyor, senin yanında olsalar yapmazsın değil mi müsade etmezsin dakikalarca sana bu kadar yakın mesafede durmalarına unuttuğun birşey var fotoğraftaki de sensin! Sana bakıyorlar hemde çok yakından birde beğeniyorlar!
Gel vazgeç kardeşim Allah için resmini paylaşma sanal ortamda.

Televizyon karşısında saatlerce ne işin var? Kanal kanal gezerken birilerinin yiyip içtikleri, birilerinin gezip tozdukları seni neden bu kadar ilgilendiriyor
Bırak seni oyalamak için oynanan senaryoları sen bunun için yaratılmadın!

Sen yaratılmış en üst ırksın! İnsansın.
Unutma her anından sorumlusun, şu an başrolde senin oynadığın film her an kayıtta hesap gününde vizyona girecek! 
Hala oturuyormusun? Namazını kıldın mı? 
Sence rolünde başarılı bir oyunculuk sergilendin mi? 
Tekrarı yok SADECE BİR KEZ ÇEKİLECEK!
En iyi oyuncuya ödülü kevser havuzunun başında Peygamberim'in ellerinden verilecek!
"Altın tasla kevser suyunun başında ümmetimi bekleyeceğim. Oraya gelenlere ikram edeceğim" der
Ahir zaman gençlerini görünce elindeki tası bırakır, bunu görenler:
-"Ya Rasulullah! Onlara vermeyecekmisin? deyince Rasulullah onlara:
- "Ahir zamanda alnını secdeye koyan gençlerle arama altın tası koymak istemiyorum onlara elimle ikram edeceğim"

Hayali bile öyle güzel ki! O ki yaratılmışların en güzeli ellerinden kevser ikram edecek söz vermiş bu bile yetmez mi peygamberimi seviyorum diyene.
Oku öğren!
Neden yaratıldın biraz düşün şimdi...
Müslümansın sen! 
Okuduğun romanların faydasızlığını öğrenmek için kabre girmeyi bekleme, henüz okumadığın baş köşe kitabı yanıbaşında duruyor.
Alemlerin tek sahibi olan Allah'ın eşsiz, gönüllere şifa, dertlere deva, ruhlara feyz olan Kuran-ı Kerimi OKU emriyle insanlığa geldi!
Oku diye emreden okudun mu diye soracaktır elbet!


Hesap günü yakın ise madem; Kuran ve sünnet yoluna düşmek sımsıkı sarılmak lazımdır bize..
Doğru yolu bulanlar sadece yola çıkanlardır!
Dilini duasız, gönlünü devasız, ruhunu ilaçsız bırakma!






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder