Son Yazılar
28 Ocak 2017 Cumartesi
Safra değil dert kesesi
Safra kesesi ameliyatı olan yahut olmaya çekinenlerden birimisin? Yada benim gibi gözünü karartıp kendini ameliyat masasında bulmaya cesaret edeceklerden mi?
Tabi bide çektiğin sıkıntıların kaynağının safra kesesi olduğundan haberdar mısın?
Uzunca bir zamana yayılmış mide problemleri, sırt ve bel ağrıları, hemen her gün yediklerimi çıkaracak seviyede yemek rahatsızlıkları çekmeye başladım, tabi genel anlayış olarak günlük stres ve sıkıntılardan kaynaklandığını midemin hazımsızlık çektiğini düşündüm, yani önemsemedim.
Rutin kontrollerim esnasında geçen yıldan bu yana hatrı sayılır şekilde büyümeyi başarmış olan safra kesemdeki taşım bize merhaba demişti. Doktorumun yaptığı telaşı ben yapmadım tabiki hala önemsemediğim bu taşın etkilerini hayatıma verdiği zararları gözönüne alamamışım.
Taşım 2 cm olmuş!
Ameliyat olmalısın dediler!
Hemen ameliyat programını yapmaya başladık işte tamda o aşamada neler yaşadık onları sıralayayım ki sizde benim gibi diş çektirmeye gider gibi ameliyata gitmeyin.
Ameliyattan çıkınca olacakları baştan bilseydim belkide daha dikkatli olurdum :)
Genel olarak hastanelerde bu ameliyat için 1 gece tutuyorlar, yanınıza fazla eşya almayın 1 takım pijama, 2 tülbent, havlu kağıt ve ıslak mendille tüm ihtiyaçları gördük.
1.Gün
Gece 12 den itibaren yemek ve suyu kestim, ufak bi çanta hazırladım ve sabah erkenden hastanedeyiz, gereken tüm tahliller önceki günden yapıldı o yüzden ameliyat önlüğünü giydim hazırım abdest aldım sedyeyi bekliyorum.
Çok geçmeden ameliyathanedeyim tabi biraz dua ve sure takviyesi ruha iyi geliyor.
Tabi aradaki bir kaç saati hatırlamıyorum. Ve keskin bir ağrı ile kulağıma gelen seslerle uyanmaya çalışıyorum, bir kaç ağrı kesici iğne serum içine yapılan takviyelerle uyku ile uyanıklık hali arasında bir kaç saat daha geçiriyorum.
Ameliyattan 6 saat sonra kalkmama izin verdiler koridorda bir kaç tur atıp ağrıyan kesiklerle yatağa dönüyorum.
Sonrası standart hastane odası halleri ilk geceyi atlatabilirseniz gerisi dahada kolay.
2.Gün
Sabah saatleride artık taburcu oluyorum. Daha iyimiyim hayır değilim bazı forumlarda 1 hafta sonra işinize dönebilirsiniz diyenleri okumuştum sanırım bende fiziki problemler var.
Asıl sorunumuz başladı işte! Ameliyat öncesi bilgi sahibi olmadığım sonradan öğrendiğim omuz ağrısı!
Laporoskopi esnasında karın içine basılan karbondioksit gazının sebeb olduğu omuz ağrısı. Allah'ım ne bitmeyen bir ağrı ameliyat ağrılarımı unutturdu bile...
Tek başıma henüz doğrulamıyorum karın boşluğundaki 3 kesik buna engel oluyor.
3.Gün
Hala tek başıma kalkmakta zorlanıyorum. Omuz ağrısı azaldı ama bitmedi yatarken olmuyor ama doğrulduğumda feci sancılarr içindeyim.
Hafif yemekler yiyorum
4.Gün
Doktor kontrolü günü!
Ameliyat sonrası ilk banyo müsadesini alıp bandajlardan kurtulup eve dönüyorum tam doğrulup yürüyemiyorum ve kafamın içi bulaşık suyu gibi bulanık. Biraz misafirlerle kalkıp oturuyorum ama uzun sürmüyor yatağa dönüyorum.
5.Gün
Erkenden ayağa kalkma çabalarımın acısı olarak sancılar çekiyorum. Siz siz olun 4 gün hiç kalkmada yatın ağrı kesiciler ve mide düzenleyicilerle toparlanma çabalarına devam.
6. Gün
Yavaş yavaş toplarlanıyorum kendim doğrulup kalkmaya başladım ama hala sırt üstü yatabiliyorum yan dönmek mümkün değil! Dik oturup kitap felan okuyabiliyorum hala uzun süre ayakta bişeyler yapmam pek mümkün değil.
7.Gün
Dikişlerden kurtuldum diye sevinirken yeniden kesik acılarını çekmeye başladım bile. Eriyen dikişlerden değilde kalın siyah iplerle dikildiğim için alınması gerekiyordu hemşire hanımın soruna cevabım "acımadı kiiiii"
8.Gün
İşte tamda bugündeyiz masamda bilgisayarımın başındayım ortalama 15 dakikadır yazıyorum hafif bel ağrısı ve hala arkası kesilmemiş olan omuz ağrısı ile son satırları yazmaya çalışıyorum.
Yani esas anlamadığım kısım ise 1 hafta sonra işinize dönebilirsiniz yazan kişilere ithafen dikişlerim 1.haftada alındı ve hala yaralar açık, enfeksiyon riskim devam ediyor, bu şartlarda uzun süreli masa başında bile oturmak mümkün değil iken beden işçisi birinin işine dönmesi mümkün değil.
Nasrettin hocanın "Bana damdan düşeni getirin" demesi gibi ameliyatı geçirmeyen kalkıp işe gidersin demesin ömrümü tüketmesin!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Kutsal topraklara gitmediyseniz fakat o tatlı heyecanı yaşayarak gün sanıyorsanız tamda doğru yerdesiniz... Araştırıp öğrendikleri...
-
Şahsımı Raci yerine koyarak daldığım hayale ortak olmanız dileği ile... Kader denen yazgı evirip çevirip beni kitap okunan âla bir topl...
-
Ne yazan bizleriz nede yazılanlar bizden… Evvela Hat sanatına emek ve gönül vermiş nice büyüklerimiz ve hocalarımızın ellerinden saygıy...
-
Kitabın Adı : Aile Olmak Kitabın Konusu: Yeni kurulmuş bir ailenin ve eski bir ailenin hayat serüveninde yollarına çıkanlar Kitabın Yaza...
-
Son zamanlarda en sık kullandığımız telkin aile olmak... Yitirmeye başladığımız değerleri daha sık dillendirerek yeniden hayatımıza ka...
-
Görmüyor musun? Yaşlanmakta olan dünya değil arzu ve isteklerin değil sensin! Her geçen gün zamana yenilen bedeninde yüzün ellerin kı...
-
Sizinde her birine birer banknot ödediğiniz ipek şallarınız var dimi ve bir sefer bağladıktan sonra bile yüz ve boyun bölgesinden bulaşa...
-
Bir yol açılsada gitsem Kâbeye yüzümü sürsem diyerek başladı hasret şiirimin ilk dizeleri. Elime geçen bir kâbe fotoğrafının alt...
-
Önce o samimi komşularla dolu mahalle hayatlarının yerine soğuk camlardan oluşan yüksek binalar dikip site hayatlarına özendirdiniz bizleri...
-
Şimdilerde unutulmuş çocukluğumda kalmış mükemmel komşuluk ilişkisinin hafızamda o kadar çok örneği var ki! Her evde pişenin kokusu ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder