Harfler deryadır ben sandal zaman nasıl akar bilmem kamış mürekkebe
dokunduğunda mürekkep kağıda
kavuştuğunda hasılda meşk
vakitlerinde...
Aşk ile meşk kelimesi hep birlikte anılmıştır, aşık
olmayanın meşk etmesi yani maşuk olması uzak bir ihtimaldir. Leyla ile mecnun’un
ayrılmadan anıldığı gibi aşk ve meşk ikilikten çıkmış bir olmuştur.
Meşk eder hattat!
Kimle mi?
Rabbi katından gelen, kainat kitabını yazan harfleri yanyana dizip
ayetleri oluştururken Rabbi ile meşk etmektedir.
Yazarken ney üfleyen bir aşık daha oturur yanı başıma, bizim
sevdamız hep aynı yönedir. Bizi aynı divanda yanyana oturtan sebep “Kamış”tır.
Kamış; İlmin kapısı Hz. Ali efendimden dinlediği sırrı içine çekmiş lisana gelmenin
sırrı duymanın yükünü hafifletmenin türlü
yollarını aramıştır.
Dinlediği sır nice imtihanlara sürmüştür onu, bir mürşide
intisab etmiştirki Adı Ali!
Zordur ona mürid olmak yerinden yurdundan rahat içinde
yaşadığı sazlıktan ayrılıp hicret etmiş, eğriliklerinden kurtulsun diye türlü
bıçak darbeleri ile acılar çekmiştir, depolarda
unutulmuş günyüzü görmemiş Yusuf misali beklediği hapisi Medrese-i Yusufiye edinmiş sabırla beklemiştir.
Medreseden sonra yolu ateşle birleşmiş kızgın ateşlerde
evire çevire dövülmüştür .
"Ey kamış duyduğun sırrı sadece dinlemek böyle ise sırrı
taşıyan ne halde idi!"
Yinede dile gelmez dökmez lisana Mürşidin sırrını!
Taa ki kalpten Allah diyen nefes ile buluşana dek!
Huu diye üflenmeyen hiç bir nefes sırrın kilidini açamamış
ney’den tek kelam duyamamıştır.
Nice canlar sesinden sırrından aşka düşmüş kendini sema dönerken rabbi huzurunda kaybetmiştir.
Ve kamış...
Neyzenin nefesini kullanmış sırrı aleme duyurmak için ağlamıştır yüzyıllar boyu, neyzen HUU diyerek üfledikçe sırrı söyleyip durmuş, sırrı duymaya hazır her gönüle müşkülünü söylemiştir.
Duymakta nasibi olmayanlar için hattatın kalemi olmuş onun eli ile sırrı yazmaya başlamıştır, nefes ile hayat buluşu hattatın harfi çekerken nefesini tutuşunda tekrar hayat bulmuştur. Varoluş ile Yokoluş arasında “hayatın bir nefes kadar olduğunu” ibret etmiştir türlü üstadların elinde!
Zerrin Çiğdem
(İlham olan Rahmi Abime ve Gökhan Özkök'e teşekkürlerimle)
Mukemmel 👏👏👏
YanıtlaSilÇok teşekkür ediyorum nezaketiniz için
SilNe güzel anlatmışsınız çile dolu yolculuğu.
YanıtlaSilİnsanda Ney gibi değilmidir? Geçirdiği imtihanlara bakış açısını değiştirmeli sadece...
SilNice bıçak darbeleri, nice ateşlerden geçmektedir hayat boyunca...